designer

designer
atelier...

29.08.2010

DE-SIGN: SIMAY BÜLBÜL'S "MOTHER ATTARI"

I watched Simay Bülbül's fashion show, as a part of Istanbul Fashion Week.
Her theme was on Mother Attari, an old witch, who lived in İzmir. The 30 piece collection was charming; we saw some mythologic timeless women figures, all looking so powerfull and spiritual. Using leather mostly, she combined it with chiffon and silk, prefering a range of colors from beige, white, black to turquoise.At the end of the show, the models held their strange big bulbs and in the darkened runway these bulbs were lit, creating a mystic atmosphere. Afterwards, Simay Bülbül came to greet her followers, hopping and smiling, all excited, bid farewell, leaving the audience spell-bound...









-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

İstanbul Moda Haftası kapsamında Simay Bülbül defilesini izledim. Teması Attari Ana adlı İzmir'de yaşamış bir büyücü üzerineydi. 30 parçalık koleksiyonu etkileyiciydi; bir takım mitolojik, zamansız kadın figürleri seyrettik, hepsi son derece güçlü ve ruhani görünüyorlardı. Ağırlıklı olarak deri kullanmakla birlikte, şifon ve ipekle kombine etmiş, bejden beyaza, siyah ve turkuaza kadar uzanan bir renk skalasını tercih etmişti. Gösterinin sonunda modeller ellerindeki tuhaf büyük ampulleri tuttular, karanlık podyumda bu ampullerin yakılması mistik bir atmosfer oluşturdu. Sonrasında takipçilerini selamlamaya çıkan Simay Bülbül hoplayıp zıplıyor, gülümsüyordu, çok heyecanlıydı ve izleyiciyi büyülenmiş vaziyette bırakarak veda etti...

1 yorum:

  1. Attarti Ana'nın Vasiyeti
    "Kandilde yedi gün yedi gece yanan yağ, hiçbir zaman sebepsiz yanmasın ve ruhun çalkantısı yüzünden rüzgârlar çıkmasın.
    İlk Tanrılar Şehri'nin kuruluşundan 12893 yıl sonra, Ağustos Ayı'nın son dolunayında, tüm yazıtlarla, endişeleri, kaygıları, dinlerinizi, evlerinizi ve muskalarınızı geride bırakarak, hepiniz bu dünyanın en yüksek zirvesine çıkacaksınız..
    Her biriniz kendinin ve komşusunun çocuklarından birer tane alacak yanına. Sizin peşinizden gelen bu canlılar çok şanslılar. Orada, karın beyazının içinde ve Ağustos Ayı'nın gökyüzünde, karanlıklardan gelen ateşlerle savaşacaksınız. Dünya titreyecek ve sular ayaklarınızı yalayacak.
    Bu kutsal hediyeye şükredin. Yeni asırlar için şükredin. Ruh gözünüzün, size sunacağı yeni evren için şükredin...
    Ve sizin bu şarkılarınızı, yukarıda yıldızlar dinleyecek...

    YanıtlaSil